Petrol ve doğal gazı neden şimdi keşfediyoruz?
Sınırın diğer tarafından petrol fışkırırken, Türkiye tarafında petrol olmaması mümkün mü? Tabi ki değil, zaten geçen hafta, Şırnak’taki Cudi Gabar’da tarihimizdeki en büyük petrol rezervini keşfettik. Bazıları seçimlere günler kala petrol keşfedildiğine inanamadı.
Gerçi aynı kişiler Karadeniz gazı keşfedildiğinde de inanmamışlardı ama devreye alınan Karadeniz gazı sayesinde bu ay doğal gaz faturası ödemediler ve 1 yıl da indirimli kullanacaklar. O halde şunu sormamız gerekiyor, bu ülkede 80 yıldır petrol ve doğal gaz varken neden bugüne kadar keşfedemedik? Cevabı ilk okuldaki tarih kitaplarından hatırlayacaksınız;
İngiliz ve Fransızlar, 1. Dünya Savaşı’nda bize ait petrol bölgelerini kendi aralarında paylaşmışlardı. Misakı Milli’de bu toprakların bize ait olduğunu ilan etsek de sonrasında bu toprakları kaybetmiştik.
Aslında sonraki yıllarda birçok şehrimizde petrol keşfedildi. Ancak bu petrol kuyularının bir çoğu üzeri beton dökülerek kapatıldı. Uzmanlara göre bunun 3 sebebi vardı.
Birincisi Türkiye o dönemde bu petrolleri çıkaracak teknolojiden yoksundu. İkincisi derinde keşfedilen petrolü çıkarmak karlı olmadığı için çıkarmaktan vazgeçilliyordu. Ve üçüncü olarak, yabancı petrol şirketleri petrol bulsa da, yok diyerek bu kuyuları kapatıyordu.
Petrol şirketi para kazanmak yerine neden petrol kuyularını kapatsın diye sorabilirsiniz. Columbia Üniversitesi profesörü Timothy Mitchell bu soruyu şöyle cevaplıyordu: petrol şirketleri petrolü çıkararak değil petrolü çıkarmayarak para kazanırlar. Çünkü yeni petrol bulunması, petrol miktarını artırır ve petrol fiyatlarının düşmesine sebep olurdu.
Böylece petrol şirketleri zarar ederdi. Bu yüzden petrol şirketleri, fiyatları yüksek tutmak için yeni keşifleri engelledi ve Irak gibi petrolün bol olduğu yerlerde savaşların çıkmasını desteklediler. Ya da Türkiye’de petrolün olduğu bölgelerde PKK gibi terör örgütlerini çıkardılar ve bölgenin kalkınmasını yıllarca engellediler.
Yani Türkiye’nin yer altı kaynaklarına 80 yıl sonra kavuşmaya başlaması tesadüf değil. Çünkü Türkiye, yer altı kaynaklarını daha önce yabancı şirketlere aratmak zorundayken, son on yılda dünyada sadece sayılı ülkenin sahip olduğu sondaj gemileriyle kendi doğal gazını çıkarabiliyor. 40 yıldır terörle mücadele etmekte zorlanan Türkiye, son on yılda yerli savunma sanayinin desteğiyle bölgeyi terörden arındırıyor ve bir yıl içinde bu bölgede tarihimizin en büyük petrol keşfini yapıyor.
Bazıları 2020’de Karadeniz’deki doğal gaz keşfine inanmıyorken, bazıları da Türkiye’nin doğal gazı 3 yılda çıkarabileceğine inanmıyordu. Hatta uzmanlar, doğal gaz 2023’te çıkarılırsa bu dünya rekoru olur diyorlardı. Demek ki her şey, önce inanmakla başlıyor.
Kendi yer altı kaynaklarını çıkartmak için yabancılara muhtaç olan bir ülkenin, bunu kendi başına yapabileceğine inanmakla başlayacağız. Yıllarca terör örgütleriyle heba edilen bir milletin, kendi ürettiği teknolojilerle dağları terör örgütlerine mezar yapan evlatlarına inanmakla başlayacağız. Bu ülkeden ümidinizi kesmenizi isteyenlere değil, 80 yıldır belini doğrultması istenmeyen bu milletin sakladığı kuvvete inanacağız.